Bilim Temelli Hedefler nedir? (2023 Sürdürülebilirlik Trendleri No: 3)

Bilime Dayalı Hedefler, Bilim Temelli Hedefler, Science Based Targets veya kısa adıyla SBTi. Bir noktaya kadar sürdürülebilirlikle ilgili kendini öven her kurumu “açık hedef ve aksiyon beyanı” meselesi ne olursa olsun biraz korkutur. Özellikle de Bilim Temelli Hedefler’in web sayfasına erişildiğinde, organizasyonun CDP, UN Global Compact, WRI ve WWF tarafından yürütüldüğü görülünce. Ancak yetkin bir danışman şirketiniz varsa, konu öyle ilk intibanın yarattığı kadar korkutucu asla değil.

İngilizce adı Science Basel Targets’ın Türkçe’de birkaç farklı kullanımı var. Ancak biz burada WWF-Türkiye’nin kullandığı şekilde Bilim Temelli Hedefler tanımlamasını kullanacağız. Girişi daha fazla uzatmadan konuya girelim artık.

Bilim Temelli Hedefler nedir?

Sürdürülebilirlik son 4-5 yılda trend listelerinin üstüne tırmandıkça şirketlerin yaptıklarıyla öne geçmesi kadar taahhüt yarışı da önem kazandı. Başlangıçta bir pazarlama metni olarak çıkan taahhütler artık birçok şirketin daha da sert bir şekilde gündeminde.

Özellile AB Yeşil Mutabakatı’ndan sonra 2050 “kuralları” şirketleri bağlayıcı hale geldi. Bazı şirketler halen, konuyu yeterince teknik analiz edemediği için 2050 net sıfır karbon tahhüdünü sağda solda, hatta sürdürülebilirlik raporlarında biraz da cahilce duyuruyorlar. Halbuki AB Yeşil Mutabakatı’nın açıkladığı en geç 2050’de net sıfır karbon olma hedefi bir şirketin tahahhüdü olabilmek için çok zayıf. Çünkü bu bir regülatif zorunluluk.

Ancak 2050 öncesi net sıfır karbon olmak ise bir tahhüt olabilir. Bu durumda ortaya çıkan 2040 gibi uzak tahhütler ise, 2050 tahhütlerinin yannda tabii daha mantıklı. Ancak yetersiz. Yetersiz derken yalnızca ekosistem için yetersiz demek istemiyorum. Birçok şirket AB Yeşil Taksonomi’sine uymak için net sıfır karbon yolculuğunda daha erken davranmak durumundalar.

2022 yılı, diğer yandan henüz birçok çevresel metrik konusunda self-beyan’ın ötesine geçememiş, dış denetim almamış şirketlerin “karbon nötr” olduklarını açıkladıkları bir yıl oldu. Tabii bu dış denetim hem önemli bir iş yükü, hem de bir bütçe kalemi. Kişisel kanaatim ve önerim de şirketlerin henüz yolun başındayken, belirli bir olgunluk seviyesine gelmeden, -eğer müşteriden acil ve kesin bir talep yoksa-, denetim eforunu azaltım projelerine yönlendirmeleri.

Ancak, karbon ayak izi yönetimi konusunda belirli bir olgunluğa erişmiş, 2-3 yıllık envanter hesaplamasını tamamlamış şirketlerin önünde yeni bir yol açılıyor. Karbon ayak izi konusunda azaltım hedefi vermek.

Azaltım hedefleri, şirketlerin kendi beyanları olabilir. Öte yandan üretim, ciro ve / veya toplam hedefler özelinde hazırlanan azaltım çalışmalarını Science Based Targerts veya Türkçesi ile Bilim Temelli Hedefler’e göre hizalamak 2023 yılında karbon emisyonları ile ilgili, şirketlerin en hype konularından biri olacak.

Konuyu derinlemesine bilmeyenler veya konuda uzman bir danışmanla çalışmayanlar için Bilim Temelli Hedefler başlangıçta karmaşık gelebilir. Bu karmaşayı en aza indirmenin en önemli 3 temel adımı var:

  • Geriye dönük, üretim bazlı minimum 2-3 yıllık karbon ayak izi envanterlerini hazırlamak
  • Karbon ayak izi hesaplama ve raporlama operasyonlarını dijitalleştirmek
  • Mümkünse en az bir yıl için dış denetim almak

Ardından Bilim Temelli Hedefler konusunda aksiyona geçmek için eliniz çok daha rahatlayacaktır.


Sürdürülebilirlik Trendleri 2023 yazılarına göz attınız mı?