Dünya Ekonomik Forumu tarafından her yıl ocak ayında yayınlanan Küresel Riskler Raporu (WEF Global Risks Report) bu yıl da 19 Ocak’ta yayınlandı.
Ekonominin en önemli aktörlerinin yakın, orta ve uzun vadede karşılacacakları riskler aynı zamanda ekonominin gideceği yol açısından da ipuçları veriyor. Bu sebeple WEF Küresel Riskler Raporu her yıl en merakla beklediğim raporlardan biri.
WEF Küresel Riskler Raporu o yıl küresel ekonominin önündeki riskleri ihtimal gücü, etki miktarı gibi parametrelere göre değerlendiren, detaylı analizler sunan bir çalışma.
Küresel Riskler Raporu 2021
Raporda incelenen riskler kategorik olarak
- Ekonomik
- Çevresel jeopolitik
- Toplumsal ve
- Teknolojik
olmak üzere 5 ana başlıkta değerlendirilmiş.
Bu 5 başlıkta değerlendirilen riskler
- Gerçekleşme ihtimali
- Etki
çarpanları açısından;
- 0–2 yıl (Kısa vadeli riskler)
- 3–5 yıl (Orta vadeli riskler)
- 5–10 yıl (Uzun vadeli riskler)
şeklinde gruplanıyor.
Bu yaklaşımı şöyle okuyabiliriz, eğer kısa vadeli (0–2 yıl) ve etki gücü yüksek bir riske dair birkaç sene öncesinden önlem almadıysanız geçmiş olsun. Şirketinizin yara almaması ihtimali çok az. Öte yandan şirketinizi önce orta vadeli (3–5 yıl) uzun vadeli (5–10 yıl) risklere karşı güçlendirmek icin altyapı ve strateji çalışmalarına şimdiden başlarsanız, şirketin direncini gözle görülür şekilde artıracaktır. Aslında rapor tam da bu bağlamda şirketlerin gelecekte daha güçlü bir yapıya kavuşmanız için yol haritalarını sunuyor.
Özet
Raporun henüz 12. sayfasında tüm raporun özeti grafikleştirilmiş.
WEF Küresel Riskler Raporu’na göre önümüzdeki 10 yılda gerçekleşmesi en yüksek riskler,
- Aşırı hava olayları
- İklim eylemi başarısızlığı
- İnsanın çevreye zararı
- Bulaşıcı hastalıklar
- Biyoçeşitliliğin kaybı
- Dijital güç yoğunlaşmaları
- Dijital eşitsizlik
- Devletlerarası sürtüşmeler
- Siber güvenlik problemleri
- Geçim krizleri
Görüldüğü gibi Dünya Ekonomik Forumu önümüzdeki 10 yıl içinde ekonomik açıdan dünyayı sarsacak 10 muhtemel riskin 4 tanesinin doğrudan çevre ile ilgili olduğunu ortaya koyuyor. Üstelik bu 4 çevresel riskin tamamı ilk 5 içinde!
Yukarıdaki liste “gerçekleşme ihtimali” sıralamasıydı. Küresel riskleri “etki sıralamasına” göre dizdiği izde durum daha da vahim bir hal alıyor, ilk 8 riskten 5’i doğrudan çevresel risk!
2. İklim eylemi başarısızlığı
4. Biyoçeşitliliğin kaybı
5. Doğal kaynak krizleri
6. İnsanın çevreye zararı
8. Aşırı hava olayları
İlk 8’deki diğer başlıklar daha tahmin edilebilir, (1) bulaşıcı hastalıklar, (3) kitle imha silahları ve (7) geçim krizi.
Sonuç
Bu tablo bir sonuç, gerçek. Dolayısıyla bu risklere hayıflanmak yerine şirketlerin dönüşümünü buradaki risk önceliklerine göre kurgulamayı başaran şirketler hem ekonomik olarak hem de doğa ve iklimle uyumlu olarak geleceğe kalmayı başarabileceklerdir.
Birçok şirketin sürdürülebilirlik raporu yayınlaması, karbon ayak izinin ürün veya müşteri başına takip etmeye başlaması, hatta bankaların ESG (Environmental, Social, Governance) kapsamında sürdürülebilirlik parametrelerini finansman kullanımı ile doğrudan ilişkilendirmesi bu risklere karşı yapılan hazırlıklardan sadece bir kaçı. Umarım, Türkiye iş dünyası da bu hazırlıklara zamanında geçiş yapabilir, çünkü bu yolda gerekli teknik ve ekonomik kapasitemiz var. Sürdürülebilirlik şu an yalnızca bir ajanda, yalnızca bir önceliklendirme meselesi.
Kaynaklar
- WEF Global Risks Report Rapor linki