Geleceğin Gıdası: Laboratuvar Hamburgeri

Laboratuvar hamburgeri mi? dediğinizi duyar gibiyim. Aslında laboratuvar üretimi et birkaç yıldır dünya gündeminde ara ara yer bulan bir konu.

Yaşadığımız son 100-150 yıl, iletişimden insan ilişkilerine üretimden ulaşıma aslında neredeyse binyıllardır alışkın olduğumuz tüm yaşam biçimlerimizi kökünden değiştirmeye yetti. Bu değişim hızlanarak da devam ediyor.

Laboratuvarda et üretimi konusu, yaklaşık 10-15 yıldır ileri teknoloji-araştırma seviyesindeki ülkelerin gündeminde. Özellikle İsrail ve Hollanda bu konudaki araştırmalarda başı çekiyor.

Ara ara göz attığım harika film sitesi Films For Action‘da dolaşırken güzel bir mini belgesel buldum. Aşağıda kısa notlar ile bu belgeseli özetlemeye çalıştım. Dileyenler için ingilizce olarak belgeseli de yazının altında izleyebilirsiniz.

 

Laboratuvarda üretilmiş etin faydaları neler?

Projenin Hollandalı yürütücüsü  Mark Post laboratuvarda et üretiminin sağlayacağı faydaları 3 ana başlıkta özetliyor

  1. Dünyadaki nüfusla paralel yükselen et talebini karşılamak bu gidişle imkansız
  2. Et üretimi için hayvan besiciliği ve bununla alakalı konuların küresel iklim değişikliği üzerine çok yüksek etkisi olması
  3. Hayvan hakları konusunda getireceği yeni perspektif: Çünkü bu şekilde üretilen et hem hayvanların kötü koşullarda yaşamasını engelleyecek, hem de hayvanların üretim aracı olarak konumlanmasını engelleyecek.

 

Laboratuvar Hamburgeri’nin Kısa Tarihi

  • 2003: Bir kurbağadan alınan hücreden geliştirilecek birkaç santimetre genişlikteki ilk laboratuvar hamburgeri pişirilip afiyetle yenildi.
  • 2005: Laboratvuar hamburgeri (laboratuarda üretilmiş et) üzerine yazılan bir makale ilk defa hakemli bir bilimsel dergide yayınlandı.
  • 2007: Hollanda kök hücreden laboratuvarda domuz eti üretme projesine 4 milyar dolar yatırdı.
  • 2008: Laboratuvarda et üretimi üzerine ilk akademik konferans gerçekleştirildi. Bu konferansta laboratuvar üretimi etin yaratacağı ticari fırsatlar da değerlendirildi.
  • 2012: Dünya çapında 30’dan fazla laboratuvarda kültür üretimi et üzerine çalışmalar devam ediyor.
  • 5 Ağustos 2013: Dünyanın ilk laboratuvar üretimi hamburgeri pişirilip yenildi.

 

İlgili film: Geleceğin Gıdası: Laboratuvar Üretimi Et

Bu çalışmaya paralel yapılan bağımsız bir çalışmada, laboratuvarda üretilen etin %45 daha az enerji tükettiği tespit edilmiş. Klasik et üretimindense laboratuvarda yapılan et üretimi, sera gazlarının salımını %96 oranında azaltırken %99 daha az arazi ihtiyacı doğuruyor.

Laboratuvarda et döner yapılır da tavuk döner eksik kalır mı, The Modern Agriculture Foundation (Modern Tarım Vakfı) destekli İsrailli araştırmacılar da 2015 yılının kasım ayında bir kuştan alınan birkaç hücreyi laboratuvardaki uygun kültür ortamında geliştirerek bir tavuk eti parçası üretmişler. Araştırmacılar bu çalışmada ayrıca laboratuvar ortamında üretilen etin %7 ile %45 oranında daha az enerji, çok daha az su %99 daha az arazi kullanılarak üretildiğini; dolayısıyla et endüstirisinin küresel iklim değişikliği üzerine etkisinin ciddi ölçüde azaltılabileceğini de not ediyorlar.

 

Her taşın altından çıkan yazar Prof. Yuval Noah Harari

Bu yazıyı yazarken, İsrail’de konuyla ilgili araştırmaları yürüten the Modern Agriculture Foundation’un hazırladığı bir videonun içinde, Sapiens ve Homo Deus ile ülkemizde de instagram (!)’ın tozunu attıran yazar Yuval Noah Harari’nin konuyla ilgili sözlerini ve mini röportajını yakaladım. Kısaca diyor ki “ekolojik ve etik tartışmalar sonucunda kültür ortamında üretilmiş et karşı konulmaz olacak. Kültür ortamında üretilmiş et, besin ve beslenme ile ilgili en önemli devrimlerden biri ve insanoğlunun en önemli başarılardan biri olacak”.

Soru işaretleri

Konuya veganlar-vejeteryanlar nasıl bakıyor? Araştırma yaparken kendini vegan-vejeteryan olarak tanıtan birçok kişinin ağzının sulandığını youtube videolarının altına yaptıkları yorumlardan gördüm. İzlenimim, soya sütünden başkasını insanlığına hakaret sayanların etik koşullar sağlandığında şırdan ve beyti gömmek için sırada olduğu. 🙂

Konunun dini-ahlaki boyutu ne durumda? Örneğin İslamiyete göre domuz yemek yasak, acaba İslam alimleri domuzun temiz olmadığına inanırken; laboratuvar ortamında sterilize edilmiş et ile mevlüt pilavı yapmaya nasıl bakacaklar uzun bir süre meçhul kalacak. (Konuyu diyanete bir mail ile sordum, yanıt gelirse paylaşacağım 🙂

Hayvancılık dünya nüfusunun alt gelir grubundaki kişiler için önemli bir geçim kaynağı. 1 inek 5-10 tavuğu olan, köyde yaşayan bir insan zengin de olmaz ama kolay kolay aç da kalmaz. Gıda endüstrisindeki bu tür bir paradigma değişimi sonrası bu kişilere ne olacak? Hayvancılık ile uğraşan kişiler, ikame meslek olarak artık laboratuvarda çalışanların önlüklerini mi yıkayacaklar?

Sözün özü

Gönül ister ki Yozgat’a veya Erzincan kırsalına bu tür bir Ar-Ge merkezi kurulsun ki her kurban bayramı İstanbul’a öküz taşıyan bu illerde hayvancılığın geleceğine yönetlik stratejik bir konuda çekim – araştırma merkezi oluşsun.